yanlış anlamalar

[z3yn3p]

elinherifi telefon açar. karşı taraftan "alo" gelmesiyle elinherifi gayet kendinden emin bir şekilde konuşmaya başlar:
-aloooaaa..naaber lan puşt..aramıyosun sormuyosun, nerelerdesin i.ne..
-ehue..evladım galiba sen kemal'i arıyorsun, elinherifi evladım sen misin..dur veriyorum
-hırrk..öhö..beyamca afedersin, şey sesini çokbenzettim de, özür falan gak guk kem ve akabinde küm...
-tamam tamam veriyorum..

(viskiden hiiç anlamayan ben ve zihni bulanık tekel şop adamı arasında geçer)

- viski alıcam, neler var?
- old mac satmıyoruz canım.
- old mac ne? viski mi?
- evet ama burda yok, aşada market var oraya sor.
- neler var peki başka?
- ucuz viski olarak old mac var..
- amca hani yoktu old mac?
- aşağıdaki markette var dedim ya evladım.
- off boşver yaa... cube var mı?
- bilmiyorum canım, aşağıdaki marketin sahibiyim ben, arkadaşın yerine bakıyorum.
- ooooldu...

sanik: kosede bekledim, cikinca da tepsiyle kafasina vurdum...
hakim: iyi de, yaninda silahin, bicagin da varmis. neden tepsi?
s: bir yerde okumustum; oyle yapinca tepsi mudafadan az ceza aliniyormus...
h: nefsi mudafaa olmasin o...
s: hepsi mudafaa degil mi sonucta...
h: yaz kizim; sanigin 20 yil hapsine...
s: ama 20 yil cok fazla, bilseydim yanimda hafifletici sepet getirirdim.

arkadastan sms gelir
mbark-sinemaya gidelim mi?
mb-gelibolu'ya gidecegiz annemgillen

arkadas arar
mbark-ne alaka be?
mb-nasil ne alaka ya? gidemez miyiz?
mbark-e dün öyle bi'sey yoktu, nereden çikti?
mb-öyle...gidelim mi dedik,karar verdik, gidiyoruz
mbark-allah allah, iyi...
mb-çok mu enteresan,niye bu kadar sasiriyorsun ki?
mbark-ne sasiracagim be? neyse...

mb durumu anlar

mb-hani belgesel, sinema, tolga bey oglumuz, o gelibolu

mbark hala uyanamamistir

mbark-kaç gün kalacaksiniz?
mb-oglum uyuyor musun? sinema diyorum, belgesel belgesel

karsilikli kopma fasli yapilir (puahhahhahha ahiaahia seklinde), mb ömür boyu dalga geçmekle tehdit eder

mbark-aaa dur annem de gitmek istiyordu ona
mb-iyi, sor haber ver bana

mbark tekrar arar
mbark-(gülerek) annem söför arkasi- cam kenari istiyor
mb-ahhahhah tamam ayarlariz, hatta hava da güzelmis piknik bile yapariz
mbark-denize de gireriz
mb-gelibolu'da? bu havada? olur, o da olur

ama yanlis anlamalar bitmek bilmemektedir o gün
mbark-nasil gideceksiniz?
mb-arabayla
mbark-nasil arabayla?
mb-bildigin araba iste, nasili mi var?
mbark-nasil yani, taksiyle mi?
mb-ne taksisi? bildigin gibi arabamiz var bizim, binecegiz, gidecegiz.
mbark-sen mi kullanacaksin?
mb-ben niye kullanayim ya? babam kullanacak iste
mbark-ha ben annemgillen deyince ikiniz sandim
mb-sen iyi degilsin bugün, aileyi kasttetim ben (tekrar kopulumlar söz konusu olur)
mbark-aman iyi be dalga geçme

) onmouseout=bn(this)]

1. baba ressamdır ve keççapın hiçbir resmini beğenmemektedir;
   
   keççap: bu nasıl peki? aynadan bakıp kendimi çizdim..
   baba: hadi anladık taraman bok gibi, böyle mi renklendirilir?! neyle boyadın bunu?
   keççap: fotoşapla
   baba: fatoş abla kim lan? bok gibi renklendirmiş!
   

alışveriş torbalarıyla eve dönerken,

arkadaş: a
hindirella:h

a: ay kollarım uzadı yeminlen
h: ya kızım sussana sokağın ortasında ne biçim konuşuyorsun?!
a: ne dedim şimdi ben ya
h: kıllarım uzadı demedin mi?
a:?!

müşteri : penguen var mı?
bakkal : var abi.
müşteri : bir tane verir misin?
bakkal : vişneli mi, çilekli mi, neli istiyorsun?
müşteri : saçmalama ne vişnelisi penguen ver işte..
bakkal : abi reçel istemiyor musun?
müşteri: yok ya ne reçeli, dergi istiyorum.
bakkal : oyle desene baştan.. dışarıda raftan al işte.

[Misafir]

müşteri : penguen var mı?
bakkal : var abi.
müşteri : bir tane verir misin?
bakkal : vişneli mi, çilekli mi, neli istiyorsun?
müşteri : saçmalama ne vişnelisi penguen ver işte..
bakkal : abi reçel istemiyor musun?
müşteri: yok ya ne reçeli, dergi istiyorum.
bakkal : oyle desene baştan.. dışarıda raftan al işte.


hihihi çok komikkk